top of page

Diğer yakaya geçerkenki soru işaretleri

  • Atıf Büyüksoy
  • 17 Ara 2016
  • 2 dakikada okunur

Kaygılar

Girişimcilik hayatına geçmem ile birlikte, bambaşka kavramlarla tanışma şansım oldu. Ya da bunları yeni görme ve izleme şansım. Yıllarca belli başlı firmalarda çalışma, üst düzey yöneticilik yapma gayreti içerisinde iken, göremediğiniz, kafanızı kaldırma şansınızın daha az olduğu, sohbet konularınızın bile farklılaştığı bir dönemden, girişimcilik serüvenine geçtiğinizde, artık kendiniz ve inandığınız değerler ışığında gözlem yapma, düşünme, araştırma, fayda yollarını yaratma akışı ve en kritik gerçek ise aynı ya da farklı kişilerle sohbet alanınızın çok net “farklılaştığı” bir süreci yaşıyorsunuz. Bu sohbetlerin temel konularından biri de yeni girişimcilik alanları...

İnsanların artık size daha açık olduğu, gerçekten paylaşma arzusu ile sohbet ettiği anlar yaşıyorsunuz. Bireysel planladıkları ile ilgili danışmak istedikleri konuların sohbetinden, beraber hayat buldurulabilecek onlarca fırsatın üzerinde tartışmaya giden saatler... Gerçekten tek kelime ile müthiş keyifli ve heyecanlı...

Her “kademeden”, her “gelirden” bir çok kişi ile çok farklı, gerçekten heyecanlı fırsatları sohbet etme imkanı yakalarken, birçok sohbetin kesiştiği, ortak iki kaygıyı yakalama şansım oldu. Belki de hızlı ilerlemeyişlerin, kafalarda soru işaretlerinin doğmasının, başlayamamaların en temelindeki nedendi bunlar... Hatta zaman içerisinde oluşan mutsuzlukların da kaynağı. (Ki bana göre mutluluk ve mutsuzluk diye bir karar yoktur! Her zaman hep mutlu olamayacagınız gibi her zaman da mutsuz olamazsınız. Çünkü hayat salınır. Salınırken her duyguyu yaşamak her olayın da bizlerde farklı duygular uyandırması çok normal. Ve çok keyifli. O zaman ne var ? Huzur var, dinginlik var. Mutsuz olsanız da huzurlu ve dingin olabilirsiniz. Mutlu oldugunuz zaman da huzurlu ve dingin olabilirsiniz. Neyse :) Bu sanıım başka bir yazının konusu :)) Ne demiştik... Her “kademeden”, her “gelirden” bir çok kişi ile çok farklı, gerçekten heyecanlı fırsatları sohbet etme imkanı yakalarken, birçok sohbetin kesiştiği, ortak iki kaygıyı yakalama şansım oldu. Belki de hızlı ilerlemeyişlerin, kafalarda soru işaretlerinin doğmasının, başlayamamaların en temelindeki nedendi bunlar...

Bir... Güzel fikirlerin hayat bulması için sonuç garantisi beklemeleri... Yani bir dalı bırakırken, diğer dalı zaten tutmuş olma ve garantileme arzuları...

Bu cümleyi okurken eminim ki işin para boyutuna bir an saplanıp, mevcut gelirleri varken, riskin oluşmasını handikap olarak görenler olacaktır. Ya da parayı kaybetme korkusuna dikkat çekmek isteyenler... İnanın bu tam da böyle değil. Özellikle Her “kademeden”, her “gelirden” bir çok kişi ile dememin ve altını çizmemin nedeni de bu aslında... Çünkü gelir durumu iyi olan insanların da çok yaşadığı bir gerçek bu. Başarı kaygısı, tabiiki para kaygısı, unvan kaygısı, itibar kaygısı... Ya da Pema Chödrön’ün deyimi ile 8 Dünyevi Kaygının etkisini çok net insanların, dostlarımın, büyüklerimin, benden destek isteyenlerin, danışanların yüzlerinin arkasında görüyorum. Planladıkları işe inansalar da, başlamadan önce planladıkları sonucu şimdiden garanti etmek istiyorlar.

Unutmayın, cesaret, korkmamak demek değildir, korkmanıza rağmen harekete geçmektir.

İki... Hemen büyüme istekleri...

Elma işine girmeyi planlıyorsa, şimdiden elmanın suyu tesislerini, sirkesinin ayrı bir tesiste yapılması gerektiğini, reçellerinin de şu tip kazanlarda yapılıp, x ülkelere ihraç edilebileceğini ve bunun gibi sonraki adımların gerçeklerini şimdiden önüne koymasının kendisinde oluşturduğu kaygı, ağaçtan 1 tane bile elma koparıp yemesinin önünde engel oluşturuyor. Tabiiki hayaller güzel. Tabiiki hedefler önemli. Ama dalından bir elma kopardığınız an değil midir, diğer anlara yol...

Baş la mak . . .


Comments


bottom of page