İşte bu!

Türkiye’de, işitme engellilerimizin yaklaşık %45’i iş olanaklarının artırılması gerektiğine inanıyorlar. %42’si de ağır fiziksel iş ve güç gerektirmeyen işlerde çalışma arzusunda haklı olarak. Yazılarımın işitme engelli bölümünde vurguladığım en temel konu, iş hayatında engellilerimize daha farklı fırsatların yaratılabileceği ve mevcut koltuklarımız ile odaklanırsak bir çok imkanın da kendilerine sunulabileceğine olan inancım. “İşte bu!” diyeceğiniz, çok güzel bir örneği öğrendim bugün. Hem de çok iyi bildiğimiz ve çoğumuzun gittiği bir marka’da!

Bugün Malezya Kuala Lumpur’da Starbucks’a girdiğinizde sizi, her zamanki gibi, muhteşem bir kahve kokusu karşılıyor. Baristalar, yoğun tempoda müthiş enerjileri ile kahvelerinizi hazırlıyor, süslüyor ve servis ediyorlar.Her şey fazlasıyla normal görünürken, bir an, tek bir şeyin eksikliğini hissediyorsunuz, siparişinizi vermeye hazırlanırken.

“Ses”

Bangstar Village II alışveriş merkezinde, Starbucks’ın tek ve ilk örneği ile karşılaşıyorsunuz. İşitme engellilerinin iş olanaklarının artırılması, engellerin engel olmadığının ve her zaman her şartta fırsatların yaratılabileceğinin vurgulanması, bir kültürün yaratılması ve yayılması ve yeni bir perspektifin ve bakış açısının iş hayatına sunulması hedefi ile, bu Starbucks çoğunluğu işitme engellilerin oldugu çalışanları ile hizmet veriyor. 10’u işitme engelli, toplam 13 kişi ile hizmet veren Starbucks, birbirinden değerli bir çok ödülün de sahibi olmuş.

Beni gerçekten çok heyecanlandıran bir haber oldu bu. İmkan yaratmak, fırsatlar sunmak asla zor değil. Önemli olan, bu potensiyel konu ve konulara özel zamanları ayırabilmek, odaklanabilmek ve Starbucks Malezya gibi bir kültür haline getirebilmek.

#işitmeengelliler #işaretdili #Starbucks