top of page

Ekmeğimizle oynadılar!

  • Atıf Büyüksoy
  • 14 Haz 2017
  • 1 dakikada okunur

Sene 1943. 2.Dünya Savaşı bütün dehşeti ile devam ederken, ABD dünyada açlığı yok etmeye karar verdi ve bu "ulvi" amaçla yola çıkarak buğdayı ıslah etme çalışmalarına başladı. Amerika insanların iyiliği için bir şeyler yapmaya çalıştığında bedelini yine insanların ödediğini söylemeye gerek var mı? Bundan birkaç sene sonra dev başağı, kısa ve kalın sapı ile cüce buğday olarak da bilinen modern buğdayı yarattılar. Modern buğday kısa sürede dünya üstünde bilinen tüm buğday türlerini tarihe gömecekti.

Buğday, güya ıslah edilmişti ama aynı zamanda muhteviyatı da değişmişti. En zararlı değişiklik ise buğday proteini olan gluten üzerinde oluştu. Yeni buğdayın vahşi ve saldırgan bir gluten yapısı vardı. Gelin görün ki buğdaydaki bu değişimin insan sağlığı üzerindeki etkisini araştırmaya kimse tenezzül etmemişti. İçinde hiçbir buğday türünde bulunmayan vahşi bir gluten türü bulunan cüce buğday sayesinde hayatımıza yeni bir hastalık girdi; Gluten maddesine karşı gelişen tahammülsüzlük sonucu ortaya çıkan çölyak hastalığı.

O güne kadar dünya üzerinde görülmemiş ve adı konmamış olan çölyak hastalığı, 1953 yılında ilk defa buğday ile ilişkilendirilip, hastalık olarak tanımlandı. Genetiği değiştirilmiş buğdayın yaygın olarak tüketilmesi sebebiyle, çölyak hastalığı tıpkı bir salgın hastalık gibi yaygınlaştı. Bugün hastalığın görülme oranı tüm nüfusun %1,15'i. Ülkemizin nüfusunu yuvarlak hesap 80 milyon kabul edersek, Türkiye'de 920 bin çölyak hastası var.

Comments


bottom of page